Deyim; birden fazla sözcükten meydana gelen, sözcüklerden en az birisi mecaz anlamıyla kullanılan söz öbekleri,en az iki kelimenin kalıplaşarak yeni bir anlam kazanmasıyla oluşan mecazlı sözlerdir.
Deyimlerin en önemli özelliklerinden biri en az iki sözcükten oluşmalarıdır.
“Dikmek” sözcüğü tek başına deyim olmaz. Deyimi oluşturması için bir başka sözcükle kullanılması gerekir. Örneğin “göz” sözcüğü ile kullanıldığında, “göz dikmek” olur ki, bu sözler deyimdir. Artık “dikmek” sözcüğü gerçek anlamını yitirmiştir.
Deyimlerin önemli özelliklerinden biri de kalıplaşmış sözler olmalarıdır. Deyimi oluşturan sözcüklerden en az biri kendi anlamlarından uzaklaşmıştır.
“Dil uzatmak”
“Küplere binmek”
“Saman altından su yürütmek”
deyimlerini düşünelim. Bu deyimleri oluşturan sözcükler artık gerçek anlamında değildir.
“Dil uzatmak” birine kötü söz söylemek,
“Küplere binmek” çok sinirlenmek,
“Saman altından su yürütmek” ise başkalarına sezdirmeden gizli işler yapmak anlamına gelen birer deyimdir.
Deyimlerin ana unsuru bir durum ifadesi taşımalarıdır.Bu sebeple kullanılışlarında dikkatli olmak ve doğru yerde kullanmak gerekir.
Deyimlerimizin en yaygın ve sık kullanılanlarını anlamlarıyla birlikte alfabetik olarak sıralayıp, farklı biçimde olması ve vurgulanması için deyimin rengini açıklamadan ayrı tuttum.
Hem kültürel hazinemiz olan deyimlerimizi görmek hemde anlamlarını öğrenmek yada kullandığımız durumları düşünüp bilgimizi pekiştirmek maksadı ile hazırlanmış güzel bir kültür ansiklopedisi oldu